22 Aralık 2010 Çarşamba

Augmented Reality

Nedir? Nasıl Kullanılır? 

Augmented Reality ya da başka bir deyişle zenginleştirilmiş gerçeklik; canlı imaj üzerine amaca yönelik olarak sanal iki ya da üç boyutlu içerik eklenmesi teknolojisi anlamına geliyor. Yani içinde yaşadığımız dünyadaki bilgilerin bir araç vasıtasıyla elde edilen görüntü ve/veya bilgilerle bir araya getirilerek bir amaç için zenginleştirilmesi de diyebiliriz...

Son iki üç yılda özellikle yurtdışında büyük gelişme gösteren bu teknoloji sayesinde istediğimiz herhangi bir şeyi gerçek zamanlı 3D grafik donanımına sahip bilişimsel aygıtlar olan smartphone’lardaki ya da bilgisayarımızdaki bir kamera aracılığıyla, gerçek dünyada pozisyonlandırabiliyor ve işlevsel hale getirebiliyoruz.

Bu tekniğin kullanılabileceği alanlar

Bu teknoloji sayesinde sanal içerikler yoluyla ilgi alanları hakkında kapsamlı bilgi sağlanmakta. Özellikle oyun sektöründe, medya ve reklamlarda, sanal iç ve dış mimari tasarımı uygulamalarında, bir bina ya da alan hakkında anında bilgi sağlama, bir objenin görüntüsü üzerinden gerekli bilgiyi webden tarama gibi alanlarda sıklıkla kullanılıyor...

Görsel açıdan nispeten zayıf bir örnek olsa da Tayvan’daki Tainan Ulusal Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada, İngilizce eğitimi içinde kelimelerin ezberlenmesinde kullanılan bir metod olarak oldukça başarılı sonuçlar vermiştir. Yöntemde her kelime için bir yazılı bir de görsel kartın öğrenciler tarafından doğru eşleştirilmesi durumunda monitörde o nesnenin üç boyutlu sanal bir görüntüsü beliriyor. Söz konusu objenin hafızaya kazınmasına engel bir durum kalıyor mu?

Konuyu pekiştiirmek adına biraz daha somut örnekler verelim...

Örneğin yeni bir t-shirt almaya gittiniz. Beğendiğiniz bir çok model içinden birisini alacaksınız. Dakikalarca uğraşıp üzerinizdekileri çıkarmak ve o t-shirtleri denemek istemiyorsunuz. O zaman mağazada bulunan büyük bir LCD’nin karşısına geçin, LCD’nin üzerindeki kamera sizi çeksin ve denemek istediğiniz t-shirtleri üzerinizde göstersin. Hem de tam bedeninize uygun bir şekilde! Mağazanın içine girmeye mi üşendiniz? Mağazanın önünden geçerken vitrindeki LCD’de kendinizi, üzerinizde mağazanın en gözde ürününü giymiş bir şekilde görseniz, etkilenmez misiniz? Mağaza satışlarında olası artışları düşünmeye gerek yok herhalde...

Devam edelim...Telefonunuza yeni bir çöpçatan uygulaması yüklediniz. Şaşkınbakkal kalabalığını da seviyorsunuz ve uygulamayı çalıştırıp telefonunuzu Bağdat caddesi’ne doğru tuttunuz. Kamera çalıştı ve size cadde üzerinde bu programı çalıştıran insanların bulunduğu kafeler üzerinde yıldızlar belirdi. İşte size gerçek hayatta çalışan bir yonja!

Bir başka örnekte evinize mobilya arıyorsunuz, belki de buldunuz ama mobilyanın yerinde nasıl görüneceğini doğal olarak kestiremiyorsunuz. Sözkonusu mağazanın ürünlerini evde uygun yerlere aynı perspektif ve ışık altında ölçeklendirerek test edebilirsiniz. Hala ürünü önce alıp sonra iade sürecinden bahsediyorsanız yazıyı okumayı bırakabilirsiniz.

Bitmedi devam....Sultanahmet Meydanı’nda dolaşıyorsunuz. Her yer tarihi binalarla dolu fakat hiç bir yerde binaların tarihi ile ilgili açıklamalar bulunmuyor! Wikitude uygulamanızı çalıştırın, telefonunuzun kameranısını hakkında bilgi almak istediğiniz yere çevirin, tarihi yapılar ile ilgili bilgileri anında telefonunuzdan okuyun, isterseniz binaların içine girmeden önce içerideki mozaiklere & tarihi eserlere ait fotoğraflara göz atın. Nasıl ama????

Favori uygulamalardan başka bir örnek daha...Bir lego mağazasındasınız ve seçtiğiniz ürünün bittiğinde nasıl görüneceği hakkında kararsızsınız. Sorun yok...Kutular elinizde, kendinizi görebileceğiniz bir LCD ekranın başına gidiyorsunuz ve karşınızda kutu üzerinde 3 boyutlu sanal görüntüler hazır. Eş zamanlı ve 360 derece ürünün tamamlanmış halini görüyorsunuz.

Örnekleri çoğaltmak mümkün...Unutmayın, siz bu satırları okurken yüzlerce yeni uygulama test ediliyor olacak...

Sonuç olarak, dijital pazarlamanın içinde yer alan zenginleştirilmiş gerçeklik çalışmaları gerçek dünya ile sanal dünyayı birleştirirken pazarlama alanında çığır açacak görünüyor. Klasik pazarlama faaliyetleri ve satış uygulamalarını çoğu alanda zenginleştirecek bu tür uygulamaların ülkemizde de kısa sürede yaygınlaşacağına kuşku yok. İçinde olmak ya da olmamak size kalıyor...

Kaynaklar

“Interaction Design Based on Augmented Reality Technologies for English Vocabulary Learning”, ICCE 2010
Qualcomm “Augmented Reality”, December, 2010
http://forum.donanimhaber.com/m_34758559/tm.htm

21 Ekim 2010 Perşembe

Hızlı Tüketiciler

Günümüzde tüketicilerin tavsiye alarak yaptıkları santın alma oranı reklamlara göre neredeyse 200 kat daha etkili ve ücretsiz. Üstelik artık satın alma kararları çok hızlı bir şekilde alınıyor. Öyle ki,alışverişte karar verme süresi 16 saniyeye kadar düştü. Bugünün "meşgul tüketicisi", ne istediğini iyi biliyor ve bu nedenle daha hızlı alım kararı veriyor. Çok fazla ürün, sınırlı zamanı olan tüketicinin dikkatini çekebilmek için rekabet halinde. Mağaza konumlandırmasından ürün ambalajına, raf tasarımından slogana kadar her şey, "hızlı tüketiciye" göre ayarlanıyor.

Örneklere geleleim...Fransa'da bir ürün için alışveriş kararı, ortalama 16 saniyeye kadar düşmüş durumda. Fransızlar, genel alışverişi ise ortalalama 40 dakikada bitiriyor. Bu sürenin 80'li yıllarda ortalama 1, 5 saat olması dikkat çekici. ABD'de 2002 ila 2007 yıllarını kapsayan bir araştırma, tüketicilerin genel alışverişlerinde ortalama 40 dakika harcadığını ortaya koyuyor. Tüketicilerdeki bu köklü değişimin nedeni aslında oldukça basit: Bugünün "meşgul tüketicileri" birer alışveriş uzmanı olmuş durumda. Kendilerine en uygun alıveriş merkezlerini, markaları ve ürünleri biliyor, takip ediyorlar. Dahası çok bilinçliler. Şu anki kriz dönemlerinde olduğu gibi daha az para harcama eğilimi gösterdiklerinde ise çok daha fazla dikkatliler. Sadece alışveriş listelerindeki ürünleri almaya özellikle dikkat ediyorlar.

SEKTÖRLERE GÖRE SATIN ALMA KARAR SÜRELERİ

Gıda : Karar verme süresi 0,5 dk -3 dk. Gıda ürünlerinin perakende noktalarında tadılması, ürün ve ambalajda yalınlık sektörde ön plana çıkan trendler. 
 
Ev bakım : Karar verme süresi 0,5 - 5 dk. Şirketler artık perakendecilerle birlikte çalışıyor. Raf konumlaması ve ürün teşhiri konusunda tavsiyelerde bulunuyorlar. Ürünlerin net mesajlar vermesi için çalışıyorlar.

Alkollü içecek : Karar verme süresi 1,5-4 dk. Sektör oyuncuları satış noktalarıyla birlikte çalışılıyor. Marka kalabalığı arasından sıyrılmak için çarpıcı ambalaj çalışmaları da sektörde son dönemde ortaya çıkan yeni bir trend.

Küçük ev aletleri : Karar verme süresi 5-15 dk. Basit ve iyi markalara yöneliş var. Bu da şirketlerin inovasyona daha fazla yatırım yapmasına neden oluyor. Özellikle "ağızdan ağza" pazarlama yöntemini etkin kullanmaya çalışıyorlar.

Dayanıklı tüketim : Karar verme süresi 5-25 dk. Ürünler eskiden karışık şekilde sunulurken artık segmente ediliyor. Mağaza içinde fırsat ürünlerinin ve teknolojik ürünlerin faydalarını açıklayıcı köşeler oluşturuluyor.

Kişisel bakım : Karar verme süresi 10-15 dk. Her marka ürünlerini anlatacak satış temsilcilerini perakende noktalarında bulundurmaya özen gösteriyor. Mağazada fazla vakit harcamak istemeyenler için "deneme ürünleri" kullanılıyor.

Teknoloji perakendesi : Karar verme süresi 20dk. Perakendeciler kendilerini, gelişmiş teknoloji araçlarını kullanabilen, pazar araştırması yapan, diğer tüketicilerle iletişim kurup ortak hareket eden müşteriye göre konumlandırıyor.

Mobilya : Karar verme süresi 30 dk. Sektörde ciddi mobilya şirketleri sanal uygulamalara yatırım yapıyor. Özellikle hızlı müşterinin önceden araştırma yaptığı internet üzerinde etkin yer almak için çalışıyorlar.

Organize Perakende : Karar verme süresi 30 dk. Perakendeciler ürün portföyünü belirlerken bölgedeki müşterilerin alışveriş alışkanlıklarını göz önünde bulunduruyor.

Hazır Giyim : Karar verme süresi 30 dk. Markalar, sektör dışı lider şirketlerle hızlı tüketicinin ihtiyaçlarına yönelik işbirlikleri yapmaya başladı. Kampanyaların günlük yapılması gibi yenilikler mevcut.

YENİ TRENDLER
Araştırmalara göre hızlı tüketim sektöründe tüketicilerin %70'inin karar verme süresinin mağaza içindeki uygulamalara göre değiştiyor. Kişisel bakım ürünlerinde, daha düşük alım frekansı olmasına rağmen karar süreci çok daha uzun. Aynı durum ev bakım ürünlerinde ise tam tersi.

OPTİMUM PLANLAMA ZORUNLULUĞU
Organize perakende de 2004 yılında ortalama alışveriş süresi 36 dakika iken 2010 yılında 30 dakikaya inmiş durumda. Kısalan sürelere paralel olarak sektör oyuncuları da kendilerini konumlandırmak için çalışıyor. Migros mağazalarında 60 dakikadan fazla zaman geçirenlerin oranının %4, 15 dakikadan az zaman geçirenlerin oranı ise %17.
Alkollü içecek sektörü de son yılların en hareketli sektörlerinden. Çarpıcı bir ambalaj az zamanı olan tüketicinin dikkatini daha kolay çekiyor. Rakı müşterisi, raf önünde ortalama 4 dakika, votka müşterisi 1, 5-2, 5 dakika arasında bir sürede karar veriyor. Bu nedenle markalar tüketiciyle konuşurken kullanılan ton ve metotlar da değişmiş durumda. Mey İçki, Altınbaş Rakı şişesinin rengini siyah olarak değiştirdi. Beyaz ve şeffaf renklerin hakim olduğu reyonda, bu marka çok dikkat çekti.

ALIŞVERİŞ SÜRElLERİNİN KISALMA SEBEPLERİ
PRATİK ÇÖZÜMLER Karar verme süreci hızlanmış durumda, tüm dünyada çalışan kadın oranının hızla artıyor. Ayrıca ekonomik etkenler, şehir hayatı, teknolojik gelişmeler de karar alma süresini kısaltan faktörler arasında yer alıyor.

KİMLER BAŞARILI? Hızlı karar veren tüketiciye yönelik başarılı stratejiler geliştiren şirketler arasında P&G başı çekiyor. Tüm ürünlerinde reklamdan, ambalaj tasarımına kadar çok titiz bir çalışma ve bütünlük görmek mümkün. Dünyanın her yerinde, markalarıyla tüketici arasında bağ kurmayı başarması da bir başka başarılı yönü. Coca-Cola da bu konuda çok başarılı bir marka. Markette dominant olan raf düzeni, zaten bilinen marka algısı, gençlerle kurduğu bağ, hızlı karar veren kitle açısından oldukça olumlu özellikler.

YENİLEMEYE DİKKAT! Özellikle ürün yenilemede çok başarılı bir diğer marka Knorr. Ev hanımlarının hızlı yaşam koşullarında neye ihtiyacı olduğunu çok iyi analiz edip ona göre ürünler sunan bir marka. Müşteriler yenilenen ürüne tepki gösterebiliyor. Ancakibi bir anda tüm ambalajın görüntüsü değişirse müşteri o ürünü hızlı döngü içinde rafta fark edemeyebiliyor.

GENÇLER DAHA HIZLI
Teknoloji perakendesinde ise müşteriler alışverişte ortalama 20 dakika harcıyor. Günümüzde satın almaya karar vermiş her iki kişiden birisi, kararını mağazada değiştirebiliyor. Perakendeciler de karar vermeye destek olacak bilgi zenginliğini artırmaya çalışıyor. Yaş gençleştikçe alışveriş süresi azalıyor. Özellikle interneti kullanan tüketiciler web sayfalarından pek çok farklı seçeneğe ulaşabiliyor. iPhone üzerinden geliştirilen yeni uygulamalar sayesinde tüm kürün ve hizmetlere ulaşmak mümkün olabiliyor.

İNOVASYONA YATIRIM
Son dönemde özellikle inovasyon merkezli markaların önemli zorluklarla karşılaşıyor. Pazarlama ve perakende stratejilerinde en çok kullanılan yollardan birisi de ağızdan ağza pazarlama. İşletmeler, tüketicinin satın alma noktasına gelmeden önce tanıdığı ve güvendiği bir kişiden ürünle ilgili bilgi ve tavsiyeler almasını sağlamaya çalışıyorlar.

Kaynak: http://www.hurarsiv.hurriyet.com.tr/ , Capital Dergisi

29 Ağustos 2010 Pazar

Self Marketing

Kişisel Marka Yaratma Süreci

Günümüzde bloglar, Facebook, MySpace, Twitter, Youtube, Lickr gibi sosyal platformlar artık sadece iletişim ve içerik paylaşım alanlarının dışında profesyonellerin kendini "promote" ettikleri ortamlar haline dönüştü. Ne de olsa devir self-marketing devri. İşte son zamanların en moda kavramlarından "kişisel marka" tüm bu değişimin beraberinde getirdiği gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Boyutları akıl almaz derecede artan bireysellik insanların profesyonel hayatlarına da yansımakta. Artık önemli olan, ne kadar çalışıldığından çok çalışmaktan arta kalan zamanda kişinin kendisini ne kadar ambalajladığı, ne kadar çekici hale getirdiği... Kişisel web siteleri, bloglar, sosyal network profilleri, mikrobloglar her profesyoneli dijital birer ürün haline getiriyor. Bu noktada sosyal medyayı ve online platformları kullanarak ilgi çekici bir "kişisel marka" yaratmanın yolları nelerdir?

Tom Peters'in "Kendinizi Markalaştırmanın 50 yolu" adlı kitabından önemli başlıklar:
#1 Markalaşma; ne olmak istediğini bilmekle başlar. Bu soruya cevap ararken marka olmuş bireyler örnek alınabilir ve unutulmamalıdır ki herkes kendi yaşamının CEO'sudur.
#2 Markalaşma; zaman bilincidir. Zamanı değerlendirmede etkin kişiler örnek teşkil edebilir. Burada sorulması önem arz eden soru : Şu anda yapılan ne varsa kendi markanızı oluşturmada ne gibi yararlar sağlıyor? Zamanı ve yaptıklarınızı buna göre yeniden planlamak gerekmez mi?
#3 Markalaşma; proje portföyü oluşturmaktır. Herkes projeleri kadar vardır ve kendi ürün sınırını genişlettiği ölçüde başarılı olacaktır.
#4 Markalaşma; takım desteğini alan bir ajanda yönetimidir. Öncelikleri sıralanmış bir ajanda başarılı bir planlamanın kilit noktasıdır.
#5 Markalaşma; satışa çıkarılabilir bir farklılık yaratmadır. Fark yaratacak noktalara odaklanarak, bir konuda farkedilir ölçüde iyi olmak farklılık yaratmanın en etkin yollarından biridir.
#6 Markalaşma; müşteri odaklı yaşamı gerektirir. En başta da kendinizin müşteri olduğu gerçeğiyle... Müşterilerinizle empatiye sahip olmada bağlantı kurma becerisi ve sosyallik yatmaktadır.
#7 Markalaşma; güvenilirlik imajı oluşturmaktır. Bu imajı sağlamlaştıran ya da zayıflatan her faktör her gün gözden geçirilmelidir.
#8 Markalaşma; sürekli yenileme yatırım planı oluşturmaktır. Yeni yetenekler edinme, yeni projeler oluşturma, yeni görevler alma....

Kaynak: Marketing Türkiye, www.reinventyourcarrier.com

 

7 Mart 2010 Pazar

2010 Marka Trendleri


TREND #1: Çapraz satışla marka deneyimi ve bağlılığı yaratma

Artık tüketiciler satın alma esnasında ve sonrasında farklı adımlar izliyorlar. Örneğin, zengin bir imaja sahip olmak isteyen müşteriler markalarıyla daha içten ve köklü iletişim yollarını tercih ediyorlar. Firmalar açısından bu furum lüx tüketimde işin içine duyguyu ve zerafeti katmaktan geçiyor. Örneklere bakalım;

Dior, Lady Dior koleksiyonu için geleneksel ünlü yüz desteği yaklaşımını daha da genişletiyor. Film yıldızı Marion Cotillard ofline ve online medyada bir hikaye sunarak Lady Dior’un farklı yönlerini gösteriyor. (Siyah, Kırmızı ve yakında Mavi)

Bir marka değerini ve felsefesini ürünlerinden bağımsız farklı anlamlar katarak da ortaya koyabilir. Mesela Camper, Berlinde’ki ikinci otellerinin açılışını 2009 daki bir merasim gerçekleştirdi. (Berlin): Casa Camper Hotel.

Microsoft Windows 7 lansmanını desteklemek için Pariste Windows Café’yi inşa ederek dijital deneyimi somut bir deneyime dönüştürdü. Japonya’da Burger King Windows 7 Whopper ürünü pazara sundu.


TREND #2: Tüketicileri ilgilendikleri konular üzerine çekme

Tüketiciler markalardan ilgi alanlarına yönelik etkileşimler bekliyorlar. Müşteri odaklı yakşım, farklı pazarlama kanallarının işin bu boyutunu bütünleştirmesini gerekli kılmakta. Etam (Fransız iç çamaşırı markası ve perakende zinciri), 3 Facebook topluluğunun online moda defile düzenlemesiyle adını büyüttü. Öyle ki hedef kitlenin %85’ni yeni kadın üyeler oluşturdu.

Fransa’da Coca Cola ve Skyrock (FM radyo ve blog platformu liderlerinden) sosyal projeleri destekleyen genç insanlardan oluşan bir topluluk oluşturmak için güçlerini birleştirdiler. İki marka arasında sosyal sorumluluk üzerine bu işbirliği aynı hedef kitlelere yönelik oldu.

TREND #3: Mobil hizmetlerle tüketicilerin hareketliliğine uyumlu olma

Specialty’s Cafe & Bakery’den The Warm Cookie Alert uygulaması müşterilerine taze kurabiye (cookie) çıktığında email uyarıları gönderiyor. Lufthansa Ekim 2009’da bir mobil hizmet olan MySkyStatus’u lanse etti. Yolcular uçuşları hakkında email, facebook ya da twitter yoluyla gerçek zamanlı bilgilendiriliyorlar.
Açıkçası,
Foursquare interaktif olmada ve yer belirtmede geleceğin ne olduğunu göstermek açısından iyi bir örnek olabilir. Bu hizmet hareket halindeyken şehrinizdeki ilginç yerleri (restoran, bar, mağaza...) etiketlemenize, arkadaşlarınızla paylaşmanıza ve onlarla iletişim kurmanıza olanak sağlamaktadır. Bu arada diğer gruplardan da yeni yerlerin keşfi ile puanlar toplayabilirsiniz.

TREND #4: Perakende deneyiminin bir yenilikçilik ve seçkinlik meselesi olması

Sephora İtalya Milan’da yeni konseptli mağazasını çok yakında lanse etti. Bu yeni mağazada müşterinin ziyaretini seçkin bir deneyime dönüştüren ve önemli role sahip her şey yapılmakta. Örneğin; Güzellik barı, makyaj yapma okulu, sergiler, hazır bir spa....Lüks kategoriler için bir esinlenme kaynağı olabilir...

Paris’teki Laduree (lüks kurabiyeleri ile meşhur) ilgi görmeyen ürünlerini Marc Jacobs ile eşi olmayan işbirliği sayesinde zenginleştirmiş ve özel bir ürün hattı geliştirmiştir. Böylelikle bu mağaza perakende yeri olmaktan yaşam stili olmaya taşınmıştır. Alışveriş ve ciro anlamında da önemli başarılar elde etmiştir.

Lüks tüketim sınıfında Fabergé seçkinlik temasına odaklanıyor. Markanın web sitesi bir satış acentesi aracılığı ile kişisel kayıt olmaksızın ürün koleksiyonunu göstermiyor. Doğal olarak süreç, online koleksiyon sunumunu elde etmek için özel bir randevuyu gerektiriyor. Sitenin kalanı ise tarihçe ve markanın felsefesine odaklanıyor.

TREND #5: Hedeflenmiş ve bölümlendirilmiş ürünler sunma

Tüketiciler artık daha fazla spesifik ve özelleştirilmiş ürün peşinde. Bu da kişiselleştirilme yaklaşımını bir adım ileriye götürüyor. Markaların duygulara hitap etmesinde nostalji ve topluluk kavramlarını kullanma gibi iki ilave aracı olabilir.

Nostaljik tüketicilere odaklanma
Eski ve dönemlik ürünler çok popüler.
Market Publique bu kategoride özellik az eden, alıcı ve satıcıların bir araya gelerek son moda eski ve yüksek fiyatlı ürünlerin oluşturduğu bir pazaryeridir.
Kozmetik markası Body Shop nostaljik tüketicileri hedefleyerek 80’lerin başarılı ama artık sonlanmış ürünlerini tekrar tüketicilerin beğenisine sunuyor.

Belli bir topluluğu hedefleme
Tüketicilerin oluşturduğu bir grup modelleme olarak ürün geliştirmede belkemiği oluştuabilir.

Doğrudan satış ile faaliyet gösteren kozmetik markası
Mark (Avon’un kardeş şirketidir.) kendi facebook sayfalarında bir e-mağaza ortaya koydu. Genç müşterileri kendilerine en yakın müşteri temsilcisini seçebiliyor ya da doğrudan satın alımlarda Fan sayfasının faydalarından yararlanabiliyorlar.

Diğer yandan Amerikalı perkence zinciri
Marbles, zihinsel kıvraklığı geliştirmek adına erişkin insanlar için oyunlar sunmaktadır. 200 ürün zihinsel fonksiyon geliştirme türüne göre sınıflandırılıyor. Moda sektörü bu uygulamada gelişmiş durumda. Tüketiciler toplululukları üzerinden yarattıklarını paylaşmadan önce ürün tasarımı (Trendy Workshop) yapabiliyor ya da nihai ürünleri sunmadan önce farklı tasarımları oylayabiliyorlar.

Kaynak : blabber-etcetera.blogspot.com/2010/03/360-marketing-trends-for-2010-dior-etam.html



28 Şubat 2010 Pazar

Mobil Pazarlama

Nedir?

Kısaca mobil pazarlama, mobil bir araç vasıtasıyla ilişkilendirilmiş tüm pazarlama faaliyetlerinin genel adıdır.

Mobil pazarlama faaliyetleri, en çok kullanılan SMS ve MMS ile olan iletişimden, bluetooth ile ve mobil oyunların içindeki reklamlar ile olan iletişime kadar, sınırları teknolojinin ve yaratıcılığın gücüne dayanmaktadır.

Mobil pazarlamanın gerekçelerine gelince...

- Bağlayıcılığı daha fazla olup tüketiciye daha yakın bir mecradır.
- Verilen mesaj direkt olarak hedef müşterinin eline gitmekte olup, kişiye özeldir.
- Geri dönüşüm müşteri kontrolündedir. (dilediği zaman sizi muhatap alır.)
- İzinli pazarlama yoluyla tüketiciler markanızla kişisel bir deneyim yaşarlar.
- İşletmeler tüketiciler hakkında detaylı bilgi toplamaktadır.
- Geri dönüş rakamları oldukça yüksektir, hızlı geri dönüş alınır.
- Yenilikçi şirket imajı yaratılır.

Atılacak adımların başlıkları...

- Kampanyaya başlama kararı (uygun mobil pazarlama mecrası?)
- Seçili mecradaki alternatifler (Farklı neler yapılabilir?)
- Veri toplama ve segmentasyon
- Çekiliş ve kampanyalar (Verilecek hediyenin seçimi hangi amaca hizmet edecek?)
- Yasal kısıtlar (İlgili idari izinler)
- Kampanya ölçümlemesi

Mobil pazarlama ile neler yapılmaz ki…

Mobil pazarlama ile satışlar arttırılabilir. Örneğin SMS yoluyla indirim kazanma, kontör/dakika kazanma uygulamalarına gidilebilir. Lokasyon bazlı indirim ve kampanyalar kullanılabilir. Marka bilinirliği arttırılabilir. Örneğin advergames, Wap Banners, MMS gibi araçlar markaları güncel tutmada önemli araçlardır. Sadakat arttırılabilir. Örneğin puan toplatarak haber, sinema paketi üyelikleri gibi avantajlar sunulabilir. Konumlandırma yapılabilir. Şirketin teknolojiye-inovasyona açık imajı olduğu vurgulanır. MMS, SMS gibi araçlarla görüş alma, şikayet toplama gibi yöntemlerle ölçümleme yapılabilir. İzinli database oluşturulabilir. Mobil ödeme sistemleri ile direkt satış yapılabilir....

Güncel mobil pazarlama trendleri

Günümüzde mobil kupon ve biletlerin yanında SMS ile ödeme sistemleri kullanma, mobil oyunlar içinde mobil reklam kullanma, bluetooth ile mobil pazarlama yapma, dahası 3G yoluyla mobil TV üzerinden pazarlama trendleri gün geçtikçe gelişmektedir. En son örneğini ise cep telefonları üzerinden tik tag uygulamasına konu olan yazılımı temel alan Scanlife uygulamasında göreceğiz. Hürriyet Ekonominin haberine göre, yakın zamanda cep telefonları ile ürünlerin barkodu tarandıktan sonra ürün hakkında bir çok bilgiye ulaşmak, sipariş vermek mümkün olacak. Dahası, cep telefonları ile barkod okumayı sağlayan sistemi kullanacak olan şirketler, AVM lerdeki tüketicilere hangi ürünlerinde, hangi reyonlarında promosyon olduğunu mesaj ile geçebilecek.

Son söz...

Gelecek beş yıl içinde interaktif pazarlama yöntemlerinden mobil pazarlama'nın yılda ortalama %27 büyümesi öngörülüyor. Ayrıca, akıllı telefonların (iPhone, Blackberry gibi) yaygınlaşmasıyla kesintisiz internet, geniş içerik ve gelişmiş işletim sistemi özellikleriyle mobil pazarlamanın çok daha verimli kullanılabilmesi sözkonusu olacak. Kısaca mobil pazarlama en etkili mecralardan biri olma yolunda hızla ilerliyor...

21 Şubat 2010 Pazar

Merhaba

Nasıl ve nereye gidiyor?

Son on yılda büyük değişimler yaşadık. Artan rekabet, gittikçe benzeşen ürünler, düşen kar majları, bilinçli ve alternatiflere anında ulaşabilen tüketiciler...Gerçekte Zyman gibi sanattan çok bilim olduğuna inandığım bilinen pazarlamanın sınırları çoktan aşıldı. Kalitenin yerini hız, zamanla hızın yerini farklı olmak, farklı değer katmak aldı. Standartların bu derece yükseldiği günümüzde şimdi farklılığı word-of-mouth kadar bir adım ileride viral marketing, database marketing, guerilla marketing gibi kavramlar almış götürüyor. Oysa ilginç olan, tüketicilerinin tecrübeye dayalı internet paylaşımlarının farkındalığına bile çok az kurumun sahip olması. Üstelik aynı kurumlar tedarikçi, bayi ve hatta müşterileri için bir çok prosesi internet tabanlı uygulamalara geçirirken...

İlerleyen dönemde geleceğe yöne veren teorik kavramları güncel uygulama örnekleri ile paylaşacağım. Pazarlamanın geleceğine dair sevdiğim uygulamaları biraz da yorumlarımla süslemeye devam edeceğim. Şimdilik sadece kısa bir giriş, kısa bir merhaba olsun...